Tablet Savaşında Kim Galip?

iPad şüphesiz son döneme damga vuran cihazlardan birisi. Yaptığı devrimle ilerleyen yıllarda da etkisini devam ettirecek ve bu bakımdan tarihe geçecek bir ürün. Son olarak Best Buy marketler zinciri CEO'sunun yaptığı açıklamayla; Laptop satışlarının neredeyse yarısını yakalamış durumda. Bu sayede tüketici elektroniği eğilimi e-reader ve tabletlere doğru kaymış durumda. Teknolojik pazara bu katkısıyla bile büyük bir övgüyü hakediyor.

Peki iPad nasıl bu kadar büyük bir başarı yakaladı. Daha önce de piyasaya sürülmüş ancak başarılı olamamış tablet bilgisayarlar nasıl oldu da 5 milyona yakın bir satış rakamı elde etti. Elbette teknolojinin gelişmesi ve donanım parçalarının küçülmesi bunun en büyük sebebi ancak işin arkasında yatan pazarlama taktiği ayrı bir araştırma konusu.

iPad parçaları tamamen Apple kontrolünde üretiliyor. Neyin nasıl üretileceğine bizzat Jobs karar veriyor. O dönemde iyi bir başarı grafiği yakalayan bir donanım parçası bile eğer Jobs'un kafasına yatmazsa iPad'de yer almıyor. Cihazın işletim sistemi ise yine Apple'ın kendi ürünü. iPhone yazılımının tablette kullanılması pek çok uzman tarafından ağır bir dille eleştirilmiş ve "büyük iPhone" şeklinde yakıştırmalar yapılmıştı. Ancak Jobs ilkelerinden asla taviz vermedi ve farklı bir şirketin yazılımını kullanmadı. Kesinlikle dışa bağımlı kalmadı ve tabiki karını sağa sola dağıtmadı. iPad alan müşteriler ise sabırlarının karşılığını iOS4 ile zaten almıştı. Bilgisayar pazarında hem donanım hem de işletim sistemini kendi üreten ve ürünlerinde kullanan ve rekor satış rakamları yakalayan başka hangi markalar var iyi analiz etmek gerekli.

Üretim aşamasından sonra Jobs'un en büyük silahı tabiki reklam. Apple daima belirli bir müşteri kitlesine hitap etmiş ve çıkardığı her ürünle bu kitleyi biraz daha büyütmeyi başarmış bir şirket. Hatta bu kitle çıkarılan her ürünü satın almak gibi bağımlılık derecesinde Apple hayranı. Piyasaya sürülen ürünler zaten belirli bir karı bu kitleden alıyor. Anten arızası gibi problemler bile bu kitleyi etkilemiyor. Reklamlarla da Apple bağımlısı olmayan ancak ürünlerin cazibesine kapılan farklı yelpazeden müşteriler bu kara katkıda bulunuyor. Böylece şimdiye kadar yaklaşık 250 milyon Apple cihazının nasıl satıldığına dair kafalardaki soru işaretleri de kayboluyor.



Peki iPad rakipleri ne yapıyor ve ne kadar rakip olabiliyor? Aslında sorunun cevabı çok da uzaklarda değil. iPad'ın üretileceğine dair dedikodular geçen sonbahar döneminde başlamış ve ilkbaharda da tanıtımı yapılmıştı. Hatta iSlate adını alacağı çok konuşulmuştu. Bu süreçte Apple'ı ciddiye alıp tablet bilgisayar alanında gerçekçi bir atılım yapmaya çalışan sadece Lenovo firması oldu ancak ürünü halen daha piyasaya süremedi. iPod ve iPhone cihazlarının üretim sürecinde de aynı ilgisizliği gösteren PC devleri muhtemelen iPad'in geçmişteki tablet facialarına dahil olacağını düşündüler. Tanıtım tarihine doğru cihazın gerçekten büyük ilgi uyandıracağı ortaya çıkmaya başlayınca birkaç firma tablet işine girişti. Satış rakamları gelmeye başlayınca da firma sayısı birden fırladı.


Ancak Apple dışındaki firmaların bazı handikapları bulunmakta. Firma ne kadar dev olursa olsun tabletini birleştirebilmek için farklı üreticilerden parça almak zorunda ve eğer kendi işletim sistemi yoksa -ki zaten yok- yine bir yazılım firmasının kapısını çalması gerekiyor. Bu durumda üretim süreci uzuyor ve fazla sayıda tablet üretilemiyor. Tabiki elde edilen kar da düşüyor. Bunun anlamı bir süre sonra tablet üreten firma sayısında oldukça büyük bir düşüş olacağı. Tablet alanında söz sahibi olmak isteyen firmalar bazı fedakarlıklarda bulunmak zorunda. Örneğin Samsung, Galaxy tabletin üretimi ve tanıtımı aşamasını iyi yöneterek iyi bir pazar payı yakalamak konusunda oldukça ısrarcı. Ancak özellikle Çin kaynaklı pek çok firma, Apple'ın pazar payını gördüğünde umutlanan ve “birkaç tane de araya benim tableti sıkıştırırsam kardır” mantığıyla hareket eden firmalardan. Yani uzun soluklu olması zor. Elindeki stoğu bitirdiğinde ise muhtemelen bir daha ortalarda görünmeyecek. Bu ise daha büyük bir handikapa sebebiyet veriyor.


iPad'den sonra piyasaya sürülen ilk tabletler donanım açısından iyi bir çizgiyi yakalayacak gibi görünüyordu. Ancak zamanla ortaya büyük bir sorun çıkmaya başladı. Tablet ürünler neredeyse birbirinin klonu hale gelmeye başlamıştı. Tabi bunda Çinli firmaların etkisi büyük. Tablet bilgisayarların isimlerinin ne olduğu çok önemli değil. xPad, yPad, zPad ve bunun gibi daha birçok isim var piyasada. Fakat tablet bilgisayarlar şu an iki farklı türe ayrılmış durumda. Android işletim sistemi taşıyan tabletler genelde Tegra 2 platformu içeren system-on-chip teknolojisi kullanıyorlar. 1-2GB RAM ve SSD veya HDD depolama birimleri geliyor. Çoğunda HDMI ve USB çıkışı var. Çok ekstra bir özelliği yok. Tabi Google, Android 2.2 sürümünün tabletler için tam bir tecrübe yaşanmasına imkan verecek mahiyette olmadığını belirtti. Yani iyi bir Android tablet için 3.0 sürümünün çıkmasını beklemek gerekiyor. Windows kullanan tabletler ise genelde Atom işlemcili ve diğer özellikler aynı. Microsoft'un tabletler için özel ürettiği bir işletim sistemi yok. Windows 7 veya XP kullanılıyor. Ancak masaüstü/notebook sistemlerinin tabletlerde ne kadar verimli çalışacağı muamma. Bir de kullanılmayan o kadar özellik boşta bekliyor. Bu iki türün dışında kalan tabletler ise farklı Linux sürümleri kullanıyor. Peki bu tabletler arasında ne gibi farklar var ve hangi özellikler öne çıkıyor? Sanırım hiç fark yok. Piyasada o kadar çok tablet var ki hepsi hemen hemen aynı. Durum böyle olunca tüketici neye karar vereceğini bilemiyor. Çok iddialı bir ürün bile tanınmamış rakibine yenilebiliyor. Örneğin Galaxy Tab güzel bir ürün olmasına rağmen farklı bir tabletin ona tercih edilmesi kaçınılmaz. Intel ve AMD gelecekte çok çekirdekli işlemcileri taşınabilir cihazlar için üretim takvimine eklemiş durumda ancak o zamana kadar Apple ne gibi bir atak yapacak kimse bilemez.

Konuyu özetlemek gerekirse Apple çıkardığı her ürünü tereddütsüz milyonlara satacak ve rakipleri emeklemeye devam edecek. Bunu durduracak bir babayiğit ise ortalarda görünmüyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç yıl pil ömrü sunan yeni kablosuz mouse!

Internet üzerinden sabit hatları aramanın en uygun yolu

Süper Zenginlere Mini Denizaltı : EGO